Mesudiye ilçesi, Ordu ilindeki en eski ilçelerinden birisidir. Özellikle 11. ve 13. Yüzyıllar arasında gerçekleşen Türkleşme sürecinin Orta Karadeniz Bölümündeki kapılarından birisidir.
Mesudiye, “Nahiye-i Milas” adıyla 1455 Tarihli Osmanlı Tahrir Defterinde belirtilmekte ve buraya bağlı yüzden fazla sayıda karye (köy) ve mezrası bulunmaktadır. (Ayrıntılı bilgi için Bkz. Mithat Baş, MESUDİYE Tarihi ve Kültürel Özellikleri, Mesudiye Belediyesi Yayını, İstanbul 2022)
Mesudiye 1455 yılında Ordu Kazası’na bağlıdır.
O yıllarda Kethüda, kadı veya naip olarak görevlendirilen devlet görevlileri nerede oturursa nahiyenin merkezi de orası kabul edilirdi. Bu nedenle de Milas nahiyesinde Milas Kalesi, Herise, Eskidir ve Parçı gibi yerleşkeler değişik zamanlarda nahiyenin veya kaza olduğu sıralarda da kazanın merkezi kabul edilmişlerdir. Ancak çoğunlukla Milas kalesi (Pazarcıkköy) Mesudiye’nin merkezi olarak görülmektedir.
Bu yazımızda 1455 Tarihli Osmanlı Tahrir Defterinde görülen, fakat günümüzde görülmeyen köy ve mezralardan bahsedeceğiz. Bu köy ve mezraların yerlerinin neresi olduğunu da tahrir defterindeki yazılış sırasına göre tahminde bulunacağım. Bunların bir kısmının mevcut köylerimizin mahalleleri olma ihtimali de vardır.
Terim Açıklamaları: Karye: Köy, Müd: Yaklaşık 504 Kg), Gendüm: buğday, cev: arpa
1.KARYE-İ YAHYALU; Burası Parçı ile Lavus arasında olmalı. Köyde 6 hane bulunmakta ve Divanı tımarı Yahya oğlu Bayezıd adlı birisine verilmiş görülmektedir. Ekilir arazi bol olmalı ki devlete 8 müd buğday (yaklaşık 4 ton) ve 7 müd arpa vergisi verebilmektedir.
2.KARYE-İ TARETYUKARI; Parçı yakınlarında olmalı. Buraya tabi Ulahlu ve Atluyan adlı iki tane mezra da bulunmaktadır. Köy, seferi zamanlarda devlete 11 nefer göndermektedir. 5 müd buğday, 5 müd de arpa karşılığında 720 Akçe de vergi vermektedir.
3.MEZRA-İ NECLÜ; GÜNÜMÜZDE Alan köyünün ırmak kenarındaki mahallesi olmalı. Bu mahalleye “İneci” denmektedir. Burada da arpa ve buğday yetiştirilmekte ve 760 Akçe vergi verilmektedir.
4.KARYE-İ SAMUĞA; Burası Çaltepe Köyü’nün Yukarı Sumağı Mahallesi olmalıdır. Arpa ve buğday yetiştirilmekte ve devlete 770 Akçe vergi verilmektedir.
5.MEZRA-İ SÖĞÜTÖZÜ; Burası da 14 kişinin emniyet görevlisi olarak belirtildiği müsellemlerden oluşmaktadır. Vergiye tabi değillerdir. Bu mezranın Keykuş’a tabi olduğu belirtilmektedir.
6.KARYE-İ ANDURLU; Hatunviran ile Beğseküsü arasında olmalı. Kalabalık bir köy olarak görülmekte ve 15 nefer asker gösterilmektedir. Ayrıca devlete 1100 Akçe de vergi vermektedirler. Ayrı bu köyden koyun vergisi de alınmaktadır. Arıcılar veya Elmayurt Mahallesi olabilir mi?
7.MEZRA-İ AŞOD; Bir kısmı ergiden muaf tutulmuş müsellemlerdir. Kendi yurtlarını eşerler. Diğerleri de 788 Akçe verge vermektedirler. Bu vergiler arasında ganem (koyun) vergisi de bulunmaktadır.
8.KARYE-İ ELMAYURD; Burada kendi yurtlarını eşen müsellemler oturmaktadır. 18 haneden olan bu müsellemler vergiden muaftırlar. Bunlar bölgenin Türkleşmesinde rol oynayan gazilerden olmalılar. Emniyet ve asayişten sorumlu görevlilerdir.
9.MEZRA-İ YENİCEKÖY; Günümüz Topçam yakınlarında olmalı. 5 hane oturmaktadır. Arpa ve buğday ekimi yapılmaktadır.
10.MEZRA-İ ANAŞA; Kotanı yakınlarında olmalı. Büyük bir yerleşke olarak görülmektedir. 14 neferlik bir köydür. Devlete arpa, buğday diğer vergilerin karşılığı 650 Akçe vermektedirler.
***
KAYNAK: B, YEDİYILDIZ-Ü.ÜSTÜN, 1455 Tarihli Osmanlı Tahrir Defteri, TTK Yayını
Eski karye adlarının günümüzde hangi yerleşim
biriminde (değişerek de olsa) yaşadığının belirlenmesi,
ancak bölgeyi tanıyan yerel tarihçilerimizin varlığı ve çabasıyla ortaya konabilir. Yoksa tek başına tahrir defterlerinin transkripsiyonu yeterli değil. Elinize sağlık, emeğiniz için minnet duyuyorum değerli Mithat BAŞ Öğretmenimiz. 💐