İçeriğe geç

Mesudiye Belediye Başkanları

KASABALAŞMA SÜRECİ 
Milas, günümüzdeki Mesudiye ilçesi civarıdır. Burası tarih boyunca bir yerleşke değil, coğrafi ad olarak kullanılmaktadır. Adını, M.Ö. Karadeniz kıyılarına koloniler kuran Miletoslulardan veya Antik bir Anadolu dili olan “Luwi” dilinden almış olmalıdır.  Miletoslular, Karadeniz kıyılarına M.Ö. 7. yüzyılın ortalarından itibaren koloniler kurmaya başlamışlardır. Doğal limanlarda kurdukları kolonilerin dışında Orta Karadeniz Bölümü’nün iç kesimlerine de yerleşen Miletoslular, günümüzdeki Mesudiye yakınlarında “Meletios” kalesini yaptırmışlar, bölgeye de kendi adlarını vermişlerdir. Bu kalenin Helenistik dönemde yapılması da olasıdır. Bilimsel bir tarihlendirme konuyu açıklığa kavuşturacaktır. Ancak, taş işleme yöntemleri Helenistik dönemi andırmaktadır.
Milas adının ilkçağ yahut ortaçağda Mylasa/Mylassa olması mümkündür. Fakat adın aslı Luwi dilindeki Mela yahut Mila sözcüğü olup Helenleşme döneminde sonuna (–s) eklendiği ve bu eklemeli adın Türkleşme döneminde “Milas” edilmiş bulunduğu da olasıdır.
 Milas kelimesi, bir antik Anadolu dili olan  Luwi dilinde “değirmen” anlamına gelmektedir.  Nitekim 15. ve 16. Yüzyıl Osmanlı Tahrir Defterleri kayıtlarında Yukarı Melet havzasında bulunan Milas’ta bol miktarda değirmen bulunduğu ve sahiplerinden “asiyap vergisi” alındığı bilinmektedir. 
Milas, kimilerinin sandığı gibi bir kasaba adı değildir. Yukarıda belirtildiği gibi bir coğrafi addır. Tahrir Defterleri döneminde “Nahiye-i Milas” olarak adlandırılan bölgenin yönetim merkezi sürekli olarak değişiklik göstermiştir. Osmanlılar döneminde nahiye veya kazaların merkezleri, kadı ve yönetici kimselerin oturduğu yer olarak kabul edilmekteydi. Bu nedenle de Milas nahiyesi/kazası’nın da merkezi tarihi süreç içinde çeşitli değişiklikler göstermiştir. Osmanlı kayıtlarından anlaşıldığına göre Milas’a Kale, Parçı, Herise ve Eskidir gibi yerleşkeler çeşitli tarihlerde merkezlik etmiştir. Çok uzun yıllar Milas Kalesi merkez olarak kullanılmış, 19. yüzyıl başlarından itibaren Milas’ın merkezi Parçı’ya alınmıştır. Bunda o yıllar İskefsir’in de (Reşadiye) Milas’a bağlı olmasının da rolü vardır.
Parçı’nın Milas’ın kaza merkezi olması buraya çok uzak bulunan birçok köyün ve kaza ileri gelenlerinin yeni bir kasaba oluşturma fikirlerinin doğmasın yol açmıştır. En çok da kazanın ileri gelen sülalelerinden olan Aliçavuşoğulları yeni bir kasaba kurulması ve merkezin buraya taşınması gerektiğini savunmuşlar ve bu konuda girişimlerde bulunmuşlardır. Melet ırmağı ile Eskidir deresinin kesiştiği yer olan günümüzdeki Mesudiye’nin bulunduğu yer onlara göre en uygunuydu. 

        Parçı’dan Hamidiye’ye Taşınma
İlçe merkezi için yeni bir yerleşke kurulmadan önce burası çevre köylerinin ihtiyaçlarını karşılayan bir pazar yeri olarak kullanılmaktaydı. Köyler tarafından da “Pazar” diye adlandırılmaktaydı.
 Osmanlı Devleti’nde gayrimüslimlerin mülk edinmeleri Islahat Fermanı ile mümkün olmuştur. 1861 yılından itibaren de Rum ve Ermenilere tapu edinme hakkı tanınmıştır. Onlar da bu haklarını alabildiğine kullanmaya başlamışlardır. Zaten ticaret ve sanat açısından gelişmiş bir toplum olan gayrimüslimler, kolayca parasını verip mülk sahibi olmakta ve istedikleri yerlere yerleşebilmekteydiler. Milas’ta yeni bir kasabanın kurulması ve kaza merkezinin yeni kurulacak bu yere taşınması gündeme gelince Sivas’tan 1861 yılında Mesudiye’nin o zamanki adı olan pazar yerine çok sayıda Rum ve Ermeni göçmen yerleştirilmiştir. Bu tarihe kadar şimdiki ilçe merkezinde Rum ve Ermeni yoktu.
Bu konuda BOA’de bulunan ve “A. MKT.UM..493530 Sivas’a gelen muhacirlere iyi muamele yapıldığı ve bunların Milas (Mesudiye) kazasına yerleştirildikleri. H-15-02-1278 (23 Temmuz 1861)” denilen belge Hamidiye/Mesudiye ilçe merkezine Rum ve Ermenilerin sonradan yerleştirildiğini göstermektedir. Böylece Pazar yeri olarak kullanılan bu yerleşke yeni gelenlerle birlikte kasabalaşmaya başlamıştır.
Belediye Örgütlerinin Kurulması
Osmanlı Devleti’nde ilk belediye yönetimi 1854 yılında o zamanın başkenti olan İstanbul’da kurulmuştur. “Şehremini” adı kuşkusuz bu tarihten önce de görülmektedir. Fakat yüzlerce yıldan beri görev yapan bu memuriyet 1855 tarihli “Şehremini Nizamnamesi” ile idari bir örgüt haline getirilmiştir.
Belediyeler için ilk teşkilat kanunu ise 1877 tarihinde yayımlanan “Vilayetler Belediye Kanunu”dur. Ancak bu kanunda şehir ve kasabaların tam anlamıyla bir tanımı yapılmadığından belediye örgütleri sadece vilayet, liva ve kaza merkezlerinde kurulmuşlardır. Bu kanun günümüzde yürürlükte olan 3 Nisan 1930 tarih ve 1580 sayılı “Belediyeler Kanunu” yürürlüğe girinceye kadar uygulanmıştır.
Mesudiye ilçe merkezi Parçı’dan 1870 yılında bugünkü yerine taşınmıştır. 20 Kasım 1876 Tarihinden itibaren de kazanın Milas olan adı Hamidiye olarak değiştirilmiştir.
1877 tarihinde ülkedeki bütün kaza merkezlerinde belediye teşkilatları kurulduğuna göre o yıllarda kaza olan Hamidiye’de de (Mesudiye) kurulmuştur.  1877 kanununa göre belediye organları belediye reisi ve yerel eşraftan seçilen belediye meclisinden ibaretti. Şehir veya kasabanın nüfusuna göre dört yıl için 6-12 kişilik bir belediye meclisi seçilir, üyelerin yarısı iki yılda bir kura ile değiştirilir, reis ise bu üyelerin arasından hükümet tarafından seçilip tayin edilirdi.
Belediye meclis üyeleri 25 yaşını geçmiş, Osmanlı uyruklu ve yılda en az 50 kuruş emlâk vergisi veren kimselerden seçilirdi. (Sonraki yıllarda bu emlak vergisi 500 kuruşa kadar çıkarıldı.)Yani ancak bu vergiyi devlete ödeyenler seçilme hakkına sahiptiler. Seçilenlerin Türkçe bilme mecburiyeti vardı. Meclisin doktor, veteriner, mühendis gibi danışman üyeleri de bulunmaktaydı.
MESUDİYE BELEDİYE BAŞKANLARI
Belediye başkanları ve üyelerine ait bilgiler Sivas Vilayet Salnamelerinin incelenmesi sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu salnamelerden anlaşıldığına göre kazalarda belediye teşkilatlarının kurulduğu ilk yıllarda hükümet, seçilen belediye meclis üyelerinin başına kaymakamı reis olarak atıyordu. Nitekim Hamidiye belediyesi reisi 1881 yılında Kaymakam İsmail Hakkı Efendi olarak belirtilmiştir.
Hamidiye kazasında 1887 yılından itibaren seçilmiş üyeler arasından belediye başkanı ataması yapılmaya başlandı.

       SALİH AĞA (1887-1891
     1887 Tarihli Sivas Vilayet salnamesinde Hamidiye Belediye Meclisi Başkanı olanak Salih Ağa, Katip ve Sandık Emini olarak da Salih Efendi görülmektedir. 
HÜSEYİN EFENDİ (1891-1895)
1891 yılında seçilmiş idare meclisi üyeleri arasından hükümetçe atanan ilk Hamidiye Belediye Başkanıdır.
Seçilmiş Belediye Meclisi Azaları: Hasan Ağa, Süleyman Ağa, Panoyod Ağa Vasil Ağa. Sandık Emini: Ethem Efendi (Sivas Vilayet Salnamesi 1308/1891, s.184)
VELİ AĞA (1895-1899)
6 Nisan 1898 İkdam Gazetesi’ndeki haberde Koyulhisar ve Hamidiye kazalarında şiddetli bir deprem olduğu anlatılmakta;  “Hamidiye kazasına merbut [bitişik] Çavdar ve Boşsan nahiyeleri ile mevâki-i sairedeki [diğer yerlerdeki] hasaratın [hasarların] tahkiki için eşraf-ı mahalliyeden [ kazanın ileri gelenlerinden] Mustafa Bey’le Belediye Reisi Veli Ağa’nın iğzam olunduğu [yola koyulduğu] ve iane-i nakdiyeden [para yardımından] başka beş yüz yirmi kıyye [640 kilo] un muhtacına [ihtiyaç sahiplerine] tevzi edildiği [dağıtıldığı]…” ifadelerinden Veli Ağa’nın Hamidiye belediye başkanı olduğu anlaşılmaktadır.

       SÜLEYMAN BEY (1899-1901)
   Veli Ağa’dan sonraki Hamidiye Belediye Başkanıdır. Kendisine başarılı çalışmalarından dolayı Rütbe-i rabia (4. derece rütbe)  ödülü verilmiştir. 12 Muharrem 1319 (1 Mayıs 1901) Belgeden ödülü Sadrazam Halil Rıfat Paşa’nın verdiği anlaşılmaktadır. 
SERDAROĞLU MUSTAFA EFENDİ (1901-1905)
Serdaroğlu Mustafa Efendi, Mesudiye’nin önemli şahsiyetlerinden birisidir. Başarılı çalışmalarından dolayı 1901 yılında hükümetçe ödüllendirilmiştir. (BOA. DH.MKT.        2495-64-0 (Hamidiye Kazası Belediye Reisi Serdarzade Mustafa Efendi’nin hüsn-i hizmetinden dolayı taltifi. H-21-02-1319  (9 Haziran 1901) Kurtuluş Savaşı yıllarında Kuva-i Milliye hareketlerine katılmış, Erzurum ve Sivas kongrelerinde bulunmuştur.
Seçilmiş Belediye Meclisi Azaları: Hacı Bekir Efendi, Mehmet Ağa, İzzet Ağa, Yor Ağa, Koda Ağa, Kâtip: Zühtü Efendi, Tabip: Tapinos Efendi (Sivas Vilayet Salnamesi, 1321/1903, s. 154)
HACI BEKİR EFENDİ             (1905-1909)
Hacı Bekir Efendi Mesudiye Kale Köyü’ndendir. Çorum ve İskefsir medreselerinde okumuş, İskefsir medresesinde müderrislik yapmıştır. Daha sonra Mesudiye’de yerleşmiş ve ilçede önemli hizmetlerde bulunmuştur. Sivas Vilayet Salnamesi kayıtlarından Belediye Başkanı atanmadan önceki dönemde de seçilmiş belediye meclisi üyesi olduğu anlaşılmaktadır.
Seçilmiş belediye meclisi azaları: Abdurrahman Efendi, İzzet Efendi, Yor Efendi, Apostol Ağa. Kâtip: Zühtü Efendi,  Tabip: Tapinos Efendi (Sivas Vilayet Salnamesi, 1325/1907, s. 165)
İZZET AĞA  (Şirpoğlu)            (1909-1916)
İzzet Ağa, Mesudiye’nin Arıkmusa Köyü’ndendir. Ancak Mesudiye merkeze yerleşmiş ve burada ikamet etmeye karar vermiştir. Daha önceki dönemlerde de seçilmiş belediye meclis üyeliklerinde bulunmuştur. Kurtuluş Savaşı yıllarında Mesudiye’den Kuva-i Milliye hareketine katılıp onları destekleyenlerin içinde İzzet Ağa da vardır. XII. Dönem  Ordu Milletvekili olan İzzettin Ağaoğlu’nun babasıdır.
ZÜLFİKAR EFENDİ (Harputlu) (1916-1920)
Belediye başkanları seçilmiş meclis üyeleri arasından hükümetçe atanıyordu. O yıllarda Harputlu bir memur olan Zülfikar Efendi Mesudiye’ye yerleşmiş ve meclis üyesi seçilmiş olmalıdır. Çalışmaları takdir edilmiş olmalı ki hükümetçe belediye reisi olarak atanmıştır.
HALİT BENGÜ             (1920-1924)
İstanbul doğumlu bir askeri subay olan Halit Bengü, emekli olduktan sonra Mesudiye’ye yerleşmeye karar vermiştir. Serdaroğlu Mustafa Efendi ile de karşılıklı dünür olmuşlar ve akrabalık bağı kurmuşlardır. Halit Bengü, X. Dönem Ordu Milletvekilliği ve Devlet bakanlığı yapmış olan Cemil Bengü’nün de babasıdır.
MUSTAFA BEY            (Aliçavuşoğlu)            (1924-1928)
Mesudiye’nin önemli tüccarlarından birisidir. Hükümetçe de hizmetlerinden dolayı ödüllendirilmiştir. (BOA.  DH. MKT.   2514-94-0 Sivas Vilayeti Muhasebe kâtiplerinden Mehmed Efendi ile Hamidiye kazası eşrafından Ali Çavuşzade Mustafa Bey’in üçüncü rütbe ile taltif edilmeleri. H-11-04-+1319 (28 Temmuz 1901) . Mesudiye kasabasının gelişmesi için önemli çabalar sarf etmiştir.
SAMİ BEY (Aliçavuşoğlu) (1928-1932)
Aliçavuşoğlu Sami Bey, Mesudiye’nin önemli simalarından birisidir. Mesudiye kasabasının imarına büyük katkıları olmuştur. Kurtuluş Savaşı yıllarında başlatılan Kuva-i Milliye hareketinin önemli destekçilerindendir. Tarihi hükümet konağının yapılmasına ön ayak olmuş ve yaptırmıştır. Ayrıca Mesudiyeli mübadillerin hiçbir zarar görmeden ilçeden ayrılmalarına da katkısı bulunmuştur.
RAİF SARISOY             (1932-1936)
Raif Sarısoy (Raif Efendi) Mesudiye’nin önemli bürokratlarından birisidir. Yıllarca Şer’i ye Başkâtibi olarak görev yapmıştır. O sadece bir bürokrat değil, aynı zamanda bir Kuva-i Milliyecidir.  Bu hareketin Mesudiye’deki örgütleyicilerindendir. Doğrudan seçimle belediye başkanı olan Mesudiye’deki ilk kişidir. Ondan sonraki Mesudiye belediye başkanları da doğrudan halk tarafından seçilmişlerdir. 
MEHMET GÖKALP  (1936-1940)
Mehmet Gökalp Mesudiye Sarıyayla mahallesindendir. 1936- 1940 yılları arasında Mesudiye Belediye Başkanlığı yapmıştır.
MEHMET KARAYAKA (1940-1944)
Aliçavuşoğlu Mehmet Karayaka Mesudiye’nin önemli eşraflarından birisidir. Uzun yıllar kaza merkezinde büyük bir manifaturacı mağazası işletmiştir. Daha sonra Ordu merkezden büyük araziler almış ve buraya taşınmıştır. Çocukları da İstanbul’a yerleşmişlerdir.
HAMİT KARAYAKA   (1944-1946)
Aliçavuşoğlu Hamit Karayaka da Mesudiye’nin önemli tüccarlarından birisidir. Onun Mesudiye’de büyük bir manifatura mağazası vardı. 1944-1946 yılları arasında da Mesudiye Belediye Başkanlığı yapmıştır.
MUSTAFA DELİCE  (1946-1950)
Mesudiye Kale köyündendir. Önceleri Mesudiye Belediye başkanlığı yapmış olan Hacı Bekir Efendi’nin oğludur. Mesudiyeli eşraftan Sami Bey’in muhasebe işlerini yürütmüş ve kasadarlığını yapmıştır. Kurtuluş Savaşı yıllarında Mesudiye-Suşehri havalisinde yüzbaşı rütbesiyle İaşe İkmal subaylığı görevinde bulunmuştur.
Y. İZZETTİN AĞAOĞLU  (1950-1959)
Mesudiye’de belediye çalışmaları gerçek anlamda 1950’li yıllarda başlamıştır. O yıllarda Belediye Başkanı olan İzzettin Ağaoğlu, belediye hizmetlerinin daha iyi yapılabilmesi için Aliçavuşoğlu Sami Bey’e ait  “çayır” mevkiini (Günümüzde otobüs terminali, sebze pazarı, okul ve Hamidiye tesislerinin bulunduğu geniş alan)  belediye adına kamulaştırmıştır. Aynı yıllarda ilçeye bir bent yaptırılarak elektrik ihtiyacı karşılanmıştır.
ŞEVKET YILMAZ  (1959-1961) (1961-1963 Vekâlet)
Mesudiye’nin en Müslim Sarıca mahallesindendir. Mesudiye merkezde zahire toptancılığı yapan eşraflardan birisidir. 1960 ihtilalından sonra 1961’de belediye başkanlığına Kaymakam Yusuf Ziya Barutçu vekâlet etmiştir. Bu dönemde mahalle ara yolları açılmış ve parke döşemeleri yapılmıştır.
ZÜLÂL ÖNÜRME  (1963-1973)
Zülâl Önürme zamanında eski belediye binası ve altındaki dükkânlar, cami ve okullara çıkan köprüler, genel tuvalet ve çarşı meydanının parke döşemeleri yaptırılmıştır. İlçeyi enterkonnekte sisteme bağlayan enerji nakil hatları da bu zamanda yapılmıştır.
A.BAKİ YILMAZ  (1973-1981)
A.BAKİ YILMAZ  (1984-1999)  (1981-1984 Vekâlet)
Mesudiye’de çok uzun yıllar belediye başkanlığı yapan Ahmet Baki Yılmaz’ın belediye başkanlığı 12 Eylül sonrası üç yıl kadar kesintiye uğramıştır. Belediye başkanlığı zamanında oto garajı ve sebze hali ile çevresindeki dükkânlar yaptırılmıştır. Ordu-Sivas Caddesi ve Çambaşı Caddesine beton yollar yaptırılmıştır.  Fistoru Caddesi, Hükümet Caddesi ve elektrik santraline giden yolların parke döşemeleri yaptırılmıştır. Aynı dönemde Mesudiye Belediyesi’ne arozöz (İtfaiye arabası), kepçe ve makam otosu temin edilmiştir.
İlçenin kadastroya açılmasına öncülük edilmiştir. Taşbaşı Mahallesine belediye misafirhanesi yaptırılmış, yeni hükümet konağının yapılmasına katkı sağlanmıştır. Mesudiye ilçesine şok havuzlu sauna yaptırılarak hizmete açılmıştır.
Mehmetçik dershanesini açarak öğrencilerin eğitimine katkı sağlamıştır.
1984-1985 yıllarında Mesudiye ilçesinin eski ve kullanılamaz durumda olan içme suyu şebekesi tamamen değiştirerek yenilenmiştir. Mesudiye Lisesi’nin arkasındaki arazinin parselasyonu yapılarak arsa üretip çalışanların ev sahibi olması sağlanmıştır.
MUSTAFA DEMİR  (1999-2004)
Mustafa Demir’in belediye başkanlığı döneminde ilçe merkezinden hastane ve Kaymakamlık, Adliye lojmanları, Yüksek okul ve yurtlara giden caddelerde parke döşemesi ve Cumhuriyet meydanının yeniden düzenlenmesi gerçekleştirilmiştir. Müslüm Sarıca, Ekşere, Maksutalan ve Fistoru mahallelerinin yolları genişletilmiş ve zemin döşemeleri yapılmıştır.
Bahçe mahallesinde mezarlık yolu genişletilmiş, bu mahallede içme suyu deposu yaptırılmıştır. Otobüs terminali ve diğer parke olmayan bölgelerde dönem içinde iki defa asfalt dökümü yapılmıştır. Mesudiye merkez mahallelerinin imar planının yaptırılması için ihale açılmıştır. Belediye hizmet binası ile Belediye otel binalarına kaloriferli sistem uygulanmıştır.
A.BAKİ YILMAZ  (2004-2009)
Mesudiyeli iş adamları Yılmaz Korkmaz ve Engin Özmen gibi değerlere yardımcı olunarak Mesudiye hastanesinin bitirilmesi, halı sahalar, yatılı okullar ve yurtların hizmete açılmasına katkı sunulmuştur. Ahmet Baki Yılmaz, Türkiye’de bir rekora da imza atmış, altı dönem belediye başkanı seçilerek yerel yönetimlerde en uzun süre görev yapan tek kişi olmuştur. 
İSA GÜL             (2009- ……..)
İsa Gül zamanında Mesudiye kasaba giriş ve çıkışları, köprü üstü, Çaltepe Mahallesi, Köykent grup yolu, Karacaören grup yolu ve Ulugöl yaylası yollarının asfalt yol dolguları yaptırılmıştır. Mesudiye Belediyesi Beykoz Tepesi Sosyal Yaşam Alanı yaptırılmış ve hizmete açılmıştır. Esatlı Mahallesinde beton yol yapımı ve genişletilmesi, Topçam Mahallesinde beton yol yapımı, Güzle ve Herközü Mahallelerinde yol genişletme çalışmaları yapılmıştır.
Arpalan mahallesinde 2 adet 50 tonluk, Güneyce mahallesinde 40 tonluk su deposu, Üçyol mahallesinde 2 adet su deposu, Keyfalan yaylasında 108 tonluk, Göçbey mahallesinde 108 tonlu su depoları yaptırılmıştır. Bayraklı ve Konacık mahallelerinde içme suyu hattı döşenmesi, Güzle mahallesinde içme suyu çalışması ve Topçam mahallesinde kanalizasyon çalışmaları yapılmıştır.
İlçenin, Ordu Büyükşehir Belediyesinin kurulmasıyla hizmet etkinliği genişlemiştir. Yavşan mahallesinde sosyal yaşam alanı, şadırvan, parke, gasil hane, WC ve kamelya yapımı,  Çaltepe mahallesinde cami meydanı genişletmesi yapılmıştır. 204 konutluk TOKİ projesiyle cami ve alışveriş merkezlerini de içine alan toplu konutların yapımı gerçekleştirilmiştir. Gülpınar, Herközü, Birebir ve Müslim Sarıca mahallelerinde sosyal yaşam alanları düzenlenmiştir. Ayrıca Herközü, Arıkmusa, Alan, Yukarıgökçe, Bayraklı, Beşbıyık, Gündoğmuş, Yağmurlar, Çukuralan, Yavşan, Aşağıgökçe, Kâfi Sarıca, Balıklı, Derebaşı, Kenger ve Maden mahallelerinin parke döşemeleri yapılmıştır. Beyağaç mahallesinin parke döşemesi yarılanmıştır.  

Kategori:MesudiyeMesudiye Belediyesimesudiye tarihiMithat Baş tarih araştırmalarıOrdu Belediyesiordu tarihiSerdaroğlu Mustafa Bey

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın