Mesudiyeli Milletvekilleri

Mesudiye İlçesi, Ordu İli’nin en köklü tarihe sahip ilçelerinden birisidir. Tarih sahnesinde Mesudiye’yi Osmanlı döneminde Milas, Hamidiye ve son olarak da Mesudiye adlarıyla görmekteyiz. Önce nahiye sonra da kaza olarak Ordu ve Karahisar-ı Şarki livasına bağlı olarak görülen Mesudiye 1933 yılından itibaren, eskiden olduğu gibi tekrar Ordu iline bağlanmıştır. Gerek

Daha Fazla Oku »

Kadızalideler İsyanı

Osmanlı tarihinde, tarih kitaplarında pek fazla üzerinde durulmadığı için çoğumuzun bilmediği bir dönem vardır. Kurucusunun adı ile anılır: Kadızadeliler Hareketi. 17. Yüzyılın ilk çeyreğinde bu hareket nedeniyle İstanbul halkı bir dini tartışma yüzünden ikiye bölündü… Türk tarihinin en tutucu dini hareketi olan Kadızadeler “Dinde yoktur” diye birden fazla minaresi olan

Daha Fazla Oku »

VI. Mithridates ve Ordu’da Bir Argonot

Büyük bir imparatorluğa karşı savunma savaşlarının önemli örneklerinden birini veren Pontus Kralı VI. Mithridates, (M.Ö. 132-63)  ilk çağın en önemli figürlerinden birisidir. “Pontus” kelimesi kök olarak deniz anlamına gelir. Grekçe bir kelimedir.  Tarihçiler tarafından genellikle Karadeniz’in güney sahilleri için kullanılmıştır. Pontus, 1912-1922 yılları arasında ise Osmanlı Devleti’nin dağılma sürecinde ve

Daha Fazla Oku »

Atatürk’ün Mektubu

      Tarihimiz, üzücü olayların yanı sıra, kıvanç verici olaylarla da doludur. Dünyada ve ülkemizdeki siyasal yaşamın içinde yüzdüğü bulanıklığın durumunu ibretle izliyoruz. Dünü unutup inkâr ederek bir yere varılacağını sananlar ne kadar da artmış! Cumhuriyetin getirdiği kazanımlar nasıl da unutulmuş! Günümüzde, yazılı ve görsel basında çoğalmış, kalemlerini satmış,

Daha Fazla Oku »

1939 Zelzelesinde Mesudiye

Mesudiye ilçesi tarihi boyunca birçok doğal felaketle karşılaşmıştır. Bunlardan en dramatik olanı 1939 Erzincan depreminden etkilenmesidir. Bu büyük depremin yıkıcı etkisi deprem kuşağında olan Mesudiye ilçesini etkilemiş, Mesudiye halkı bu yıkım karşısında işbirliği ve dayanışma örneklerinin en güzellerinden birisini vermiştir. Şimdi o yıllara gidelim ve Mesudiyelilerin bu muhteşem dayanışmalarını hatırlayalım.

Daha Fazla Oku »

Ordu Belediye Başkanları

Ordu Kazası’nın 18. ve 19 yüzyıllarda idari merkezi olan Bucak kasabasında 1869 yılında “Bucak Belediyesi” kuruldu. Belediye teşkilâtının kurulabilmesi için bazı kararların alınması gerekmekteydi. 1867 tarihli “Vilayet Dâhilinde Şehir ve Kasabalarda Teşkil Olunacak Devair-i Belediye Meclislerinin Suret-i Tertibi ve Memurinin Vezaifi” adlı nizamnameye göre yapılacak işlerin başında; Bucak halkının belediye

Daha Fazla Oku »

19. Yüzyılda Ordu

Karadeniz sahillerindeki yerleşkelerin bazılarında kasabalaşma süreci 18. yüzyılda başlamıştır. Bu yüzyılda Kaza-i Bayramlu-yı Ordu’nun idari merkezi olan Bucak Nahiyesi, iskelesi olmasının getirdiği avantajla çevresindeki diğer yerleşkelerden önce kasabalaşma sürecine girmiştir. 19. yüzyılda imparatorluğun büyüyen uluslar arası ticaretine hizmet eden liman kentlerinin ortaya çıkması sayesinde kıyı bölgelerinde nüfus yoğunlaşması ve bunun

Daha Fazla Oku »

Türk Kimliği

Kimlik dediğimiz olgu, “Ben kimim?” sorusuna kişinin verdiği cevapların toplamıdır. İnsanlar, “Ben kimim?” sorusuna sadece bireysel kimlik açısından cevap vermez. Bu soruya verilebilecek cevaplar da birçok açıdan kendi içinde sınıflandırılabilir. İnsan yavrusu bir ailenin içine, bir kültürün içine doğar. Bu henüz yürümeyi, konuşmayı bilmeyen ve tamamen bakıma muhtaç yavru, kimliğini

Daha Fazla Oku »

Rüsumet NO: 4 Gemisi Olayı

 Kurtuluş Savaşımızın sayısız yiğitlik ve özveri örneklerinden biri de “Rüsumat No 4” adlı geminin Ordu’da yaşadığı serüvendir. Bu olay, yıllar boyu kulaktan kulağa, dilden dile anlatılarak bugüne ulaştı, Kurtuluş Savaşını anlatan kitaplara girdi ve genç kuşaklar da bilgi sahibi oldu. Orduluların Kurtuluş Savaşı dönemindeki özveri ve yurtseverliğinin bir örneği olan

Daha Fazla Oku »

İmam-ı Azam Ebu Hanife

Tarihte öyle şahsiyetlere rastlarsınız ki daha önce bu “özel” şahsiyetler hakkında yeterli bilgiye sahip olamadığınıza hayıflanırsınız. Zaten bu tür kişilikleri sistem size yeterince öğretmez. Öğretseler de kendi anlatmak istedikleri gibi öğretirler. Onlar hakkındaki gerçek bilgileri ancak kendi çabanız ve araştırmalarınızla öğrenmeye çalışırsınız. Böyle özel şahsiyetlerden birisi de Hanefi Mezhebi’nin kurucusu

Daha Fazla Oku »

Osmanlı’da İlk Laik Uygulamalar: Köprülüler Devri

Osmanlı Devleti’nde Köprülüler devrinin önemli bir yeri vardır. Çünkü bu devirde özellikle Anadolu Türkmenleri kendilerine karşı uzun bir zamandır süregelen baskılardan büyük ölçüde kurtulmuş, kendilerini daha özgür hissetmişlerdir. Kuyucu Murat Paşa ve IV. Murat dönemlerinde Alevi Türkmenlere karşı yapılan baskı ve önyargılar Köprülüler devrinde son bulmuştur. Bu nedenle de kimi

Daha Fazla Oku »

Rüşvet, Hile ve Desisenin Tarihteki Simgesi: Rüstem Paşa

Rüstem Paşa, Osmanlı tarihinde rüşvet ve iltimasın, devleti soymanın, her türlü hile ve desisenin olağanlaşmasının sembolü sayılır. Damat Rüstem Paşa Kanuni Sultan Süleyman’ın saltanatı döneminde 28 Kasım 1544 -6 Ekim 1553 ve 29 Eylül 1555-10 Temmuz 1561 tarihleri arasında sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır. Rüstem Paşa, yaklaşık 1500 yılında Boşnak

Daha Fazla Oku »

Kuyucu Murat Paşa ve Anadolu Türkmenleri

16. yüzyıl sonları ve 17. yüzyıl başlarında cereyan eden Büyük Kaçgun Döneminde Anadolu’da Alevi Türkmen kıyımı ile ünlenmiş Osmanlı Sadrazamı Kuyucu Murat Paşa, Hırvat asıllı bir devşirmedir. O da her devşirme gibi çocukluğunda seçime tabi tutulmuş, özel olarak yetiştirilmeye alınan insanlardan birisidir. Önce Enderun mektebine girmiş, oradan çıkmasından sonra da

Daha Fazla Oku »

Muhibbi ve Muhlisi

Yukarıdaki mahlaslar, Kanuni Sultan Süleyman ve boğdurarak öldürttüğü oğlu Şehzade Mustafa’ya aittir. Osmanlı padişahları ve şehzadelerinin önemli bir kısmı şairdi. Değişik adlar kullanarak şiirler yazarlardı. Kullandıkları bu takma adlara da “Mahlas” denirdi. Fatih Sultan Mehmet’in Avni, II. Beyazıt’ın Adli, Genç Osman’ın Farisi, IV. Murat’ın Muradi,  III. Selim’in İlhami mahlaslarıyla şiirler

Daha Fazla Oku »

Karmatiler (İslam Bolşevikleri)

İslam aleminde birçok konuda ortaya atılan fikirlerin bilimsel bir analizini yapmak zordur. Çünkü hemen her konuda yapılan tartışmalarda kritik yapan kişi ya da kişiler, olaylara kendi düşünsel perspektiflerinin doğrultusunda sübjektif değerlendirme yapmışlardır. Bu değerlendirmelerin dışında kalan görüşler, kendilerini ifade edecek bir iklim bulamamışlardır. Bu durum, İslam âleminin genel bir hastalığı olarak

Daha Fazla Oku »

Mesudiye’den 1905 Yılına Yolculuk

1465 Numaralı Mesudiye (Hamidiye) Şeriye Sicilinin Söyledikleri İnsanların birbirleriyle ilgili bütün hukuki ilişkileri, kadıların veya naiplerin (naip=kadı vekilleri) verdikleri karar suretlerini, hüccetleri ve yargıyı ilgilendiren çeşitli yazılı kayıtları içeren defterlere şer’iye sicilleri denir. Bu siciller ayrıca zapt-ı vakayi sicilleri (olayların zabıtları) veya sicilat defterleri diye de adlandırılır. Şer’i mahkemeler tarafından

Daha Fazla Oku »