Muhibbi ve Muhlisi

Yukarıdaki mahlaslar, Kanuni Sultan Süleyman ve boğdurarak öldürttüğü oğlu Şehzade Mustafa’ya aittir. Osmanlı padişahları ve şehzadelerinin önemli bir kısmı şairdi. Değişik adlar kullanarak şiirler yazarlardı. Kullandıkları bu takma adlara da “Mahlas” denirdi. Fatih Sultan Mehmet’in Avni, II. Beyazıt’ın Adli, Genç Osman’ın Farisi, IV. Murat’ın Muradi,  III. Selim’in İlhami mahlaslarıyla şiirler

Daha Fazla Oku »

Karmatiler (İslam Bolşevikleri)

İslam aleminde birçok konuda ortaya atılan fikirlerin bilimsel bir analizini yapmak zordur. Çünkü hemen her konuda yapılan tartışmalarda kritik yapan kişi ya da kişiler, olaylara kendi düşünsel perspektiflerinin doğrultusunda sübjektif değerlendirme yapmışlardır. Bu değerlendirmelerin dışında kalan görüşler, kendilerini ifade edecek bir iklim bulamamışlardır. Bu durum, İslam âleminin genel bir hastalığı olarak

Daha Fazla Oku »

Mesudiye’den 1905 Yılına Yolculuk

1465 Numaralı Mesudiye (Hamidiye) Şeriye Sicilinin Söyledikleri İnsanların birbirleriyle ilgili bütün hukuki ilişkileri, kadıların veya naiplerin (naip=kadı vekilleri) verdikleri karar suretlerini, hüccetleri ve yargıyı ilgilendiren çeşitli yazılı kayıtları içeren defterlere şer’iye sicilleri denir. Bu siciller ayrıca zapt-ı vakayi sicilleri (olayların zabıtları) veya sicilat defterleri diye de adlandırılır. Şer’i mahkemeler tarafından

Daha Fazla Oku »

Unutulmaya Yüz Tutmuş Bir Geleneğimiz: Mesudiye’de Köy Düğünleri

Toplumun temel taşı kuşkusuz bireydir. Ancak birey tek başına benliğini ve soyunu sürdürme olanaklarından yoksundur. Bu yoksun oluş, onu toplumun en küçük sosyal ünitesi olan aileyi kurmak üzere evlenmeye zorlar. Evlenmeyle de toplumsal yaşayışın temelleri atılmış olur. Evlenme ve düğün törenleri 1960’lı yıllardan önce Mesudiye’de kendine özgü özellikler taşımaktaydı. Genç

Daha Fazla Oku »

Ortodoks Türkler

Anadolu’nun Türkleşmesi konusunda sayısız araştırma ve yayın vardır. Bunların tümünün ortak noktası, bu sürecin yüzyıllar boyunca devam ettiği şeklindeki yaklaşımdır. Gerçekten de Anadolu’nun demografik yapısının Türkler lehine değişmesi yüzyılları bulmuştur. Kuşkusuz Anadolu’ya Türklerin gelişi yoğun olarak Malazgirt Meydan Savaşı’ndan sonra başlar. 1072, 1225 ve 1525 yıllarındaki üç büyük göç dalgasında

Daha Fazla Oku »

İnanç Dünyamız Nasıl Şekilleniyor?

İnanç dünyası insanlar için vazgeçilmez bir olgudur. Bu kadar önemli bir olgunun nasıl biçimlendirildiği veya biçimlendirilmesi gerektiği tarih boyunca düşünce dünyasının ve siyasetin önemli konularından birisi olmuştur. Bir konuya siyaset el atıyorsa, bilin ki “güç ve iktidarı” elinde tutmak için önemli bir araç aramaktadır. Artık bundan sonrasını “sorgulamanız” gerekir. Gelin

Daha Fazla Oku »

Anadolu Abdalları

Tarihsel süreç içinde “Abdal” adının değişik çağrışımlarına rastlanmaktadır. 12. ve 14. yüzyıllarda İran’da yazılmış metinlerde, Abdal kelimesi “derviş, sûfî” anlamını taşırken, 15. yüzyıldan itibaren devlette resmi mezhep haline gelen Sünnilik anlayışının bir sonucu olarak dervişlik ile avareliği birbirine karıştıranlar, Abdal kelimesine “divane, meczub” diyerek horlanan bir mana yüklemişler ve giderek

Daha Fazla Oku »

Aleviler ve Mustafa Kemal

Alevilerin Mustafa Kemal’i neden sevdikleri konusunda birçok spekülasyon yapılmıştır. Ancak bu sevginin tarihsel kökeni pek incelenmediği için bu sorunun yanıtını özel araştırmada bulunanlar ve özellikle de Aleviler iyi bilir. Anadolu Alevilerinin rahatsızlıkları Osmanlı Devleti’nin kuruluş döneminde pek görülmez. Her ne kadar 15. Yüzyılın başlarında Fetret döneminde padişahların her şeye sahip

Daha Fazla Oku »

Mesudiye Köylerinde Ekin İmecesi

Ordu il merkezinin 110 km. güneyinde bulunan Mesudiye ilçe merkezi ve köyleri toplu yerleşim birimleridir. Buralarda yerleşim birimlerinin toplu olması, yörede sosyal yardımlaşma ve dayanışma ruhunu geliştirmiştir. Geçmişte Mesudiye yöresinde imece çalışmaları çok yaygındı. İmece çalışmalarının farklı bir kültürel özelliği vardı. Komşunun biri zor duruma düştüğü, ya da herhangi bir

Daha Fazla Oku »

Emir Süleyman Kızı Esleme Hatun (Selime Hatun) Vakfı

Tarih yazımıyla ilgilenenler için Osmanlı Arşivleri birer hazinedir. Arşivlere girildikçe yeni bilgiler edinilmekte, sözlü kültür ile arşiv belgelerinin örtüşmesi ile de yalın ve bilimsel temellere oturmuş gerçek tarih ortaya çıkmaktadır. Orta Karadeniz Bölümü’nün iç kesimindeki iki ilçenin topraklarında bulunan tepe adları, bölge tarihinin bu tepelerle ne kadar ilişkili olduğunun kanıtı

Daha Fazla Oku »

Büyük Kaçgun Dönemi’nde Ordu Yöresi

Osmanlı tarihinde 16. yüzyılın ikinci yarısı ile 17. yüzyılın ilk yarısı arasındaki kaotik döneme “Büyük Kaçgun Dönemi” denir.  Kimi tarihçilerin “Celali Fetreti” dedikleri yaklaşık 100 yıllık bu sürecin iyi bilinmesi, tarihimizin çok daha iyi anlaşılması ve günümüzdeki sosyo-kültürel ilişkilerin daha bilimsel analiz edilebilmesi için bir zorunluluktur. Bu dönemde hem Celali

Daha Fazla Oku »

Osmanlı Devleti ve Akılcılık

Günümüzde tarihçilerimizin ve din bilginlerimizin üzerinde önemle durmaları gereken bir soru vardır;  Osmanlı devleti tebasının çoğunluğu Türk ve Hanefi mezhebinden olmasına rağmen, neden Osmanlılar kendileri gibi Türk kökenli olan ve Türkistan’daki soydaşlarının mensubu olduğu itikat mezhebi Maturidiliği arka plana iterek bir Arap yorumu olan Eş’ariliğe daha fazla önem vermişler ve

Daha Fazla Oku »

Antik Karadeniz Kavimleri Ne Oldu?

          Anadolu’da tarihin akışı içinde pek çok kavim görülmüş ve bu kavimler çeşitli medeniyetler kurmuşlardır. Bulunduğumuz coğrafyanın adı, Romalılar zamanında doğu bölgesi anlamına gelen “Thema Anatolica” diye anılmış, zamanla Thema Anatolica isminin yerini sadece Anatolica almıştır. Müslüman Türklerin burayı yurt tutmalarıyla birlikte bu kelime değişime uğrayarak

Daha Fazla Oku »

Tarihimizde Tarikatlar

Tarikatların İslâm medeniyetini ve ona zemin hazırlayan şehir hayatını şekillendirme noktasında üstlendikleri fonksiyonlar, günümüzde sosyal tarih çalışmalarının başlıca inceleme konuları arasındadır. Tarih boyunca İslam toplumlarını incelemeyi amaçlayan her bilimsel araştırma temel bir soruna çözüm bulmakla işe başlamıştır. Bu sorun, bir üst örgütlenme şekli olan devlet ile onun yönetimi altındaki insanların

Daha Fazla Oku »

1834 Nüfus Sayımında Milas Kazası(Mesudiye) Zile Köyü

Osmanlı Devleti’nde ilk nüfus sayımı 1834 yılında yapıldı. Gerçi o zamana kadar tutulan Tahrir Defterleri ve Avarız defterleri Osmanlı Devleti’nin nüfusu hakkında sınırlı da olsa bilgiler vermekteydi. Tahrir Defterlerinde vergi mükellefi ve askerlik yapabilecekler gösterilmekteydi. Bu defterlerde aynı zamanda vergi mükelleflerine tahsis edilen arazi miktarı da belirtiliyordu. Avarız defterlerinde ise

Daha Fazla Oku »

Mithat Baş’la Tarihin Derinliğinde-İbrahim Dizman

Mithat Baş, Ordu tarihine ilişkin belgeler ve kaynakları ince eleyip sık dokuyan, geçmişte çok değinilmemiş kimi olayları analiz eden tarihçi arkadaşlarımızdan. Özellikle 10. yüzyıldan sonrasını, yanlış bilinen kimi olayları da düzelterek yazması, geçmişi bir de onun kaleminden okumamızı zorunlu kılan bir yazar.  Geçen yıllarda, Mesudiye’den Ordu’ya uzanan tarih çalışmalarına, yakın

Daha Fazla Oku »